Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde Gazze Şeridi’nde “düşmanlıkların geçici olarak durdurulmasına yönelik acil adımlar atılması” ve “Gazze Şeridi’nin tamamına hızlı, güvenli ve engelsiz şekilde insani yardımların ulaştırılması” çağrısında bulunulan karar tasarısına yönelik oylama 3’üncü kez ertelendi.
BM Güvenlik Konseyi, 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırısı altında bulunan Gazze Şeridi konusunda bir kez daha uzlaşamadı.
Güvenlik Konseyi’nde, Gazze Şeridi’nde “düşmanlıkların geçici olarak durdurulmasına yönelik acil adımlar atılması” ve “Gazze Şeridi’nin tamamına hızlı, güvenli ve engelsiz şekilde insani yardımların ulaştırılması” çağrısında bulunulan karar tasarısına yönelik oylama 3’üncü defa ertelendi.
ABD’NİN YÜZÜNDEN BİR KEZ DAHA ERTELENDİ
Oylamanın yarın yapılması beklenirken, oylamanın ABD’nin talebi üzerine ertelendiği ifade edildi. Söz konusu oylama geçtiğimiz pazartesi gününden bu yana erteleniyor.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres
GUTERRES 99’UNCU MADDEYİ İŞLETMİŞTİ
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, görev süresi boyunca yetkisini ilk kez kullanarak Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BM Şartı’nın 99’uncu maddesini işletmiş ve 6 Aralık’ta BMGK’ye mektup göndermişti.
Guterres, “Güvenlik Konseyi üyelerini insani felaketin önlenmesi için baskı yapmaya çağırıyorum ve insani ateşkesin ilan edilmesi talebimi tekrarlıyorum. Bu çok acil.” ifadelerini kullanmıştı. Bunun ardından 8 Aralık’ta BMGK’de yapılan oylamada Gazze’de acilen insani ateşkes talep edilen karar tasarısı ABD tarafından veto edilmişti.
ABD daha önce 16 , 18 ve 25 Ekim’de de BMGK’de Gazze’ye ilişkin sunulan karar tasarılarını da veto etmişti. BMGK’de 7 Ekim’in ardından çok sayıda oturum düzenlenmiş ve birçok karar tasarısının veto edilmesinin ardından Gazze’de çatışmalara “acil ve uzatılmış ara verilmesi” talep edilen 2712 sayılı karar 15 Kasım’da kabul edilmişti.
99’UNCU MADDENİN ÖNEMİ NEDİR?
99’uncu madde Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin bir hükmü olarak biliniyor. Maddeyle, BM’nin en üst düzey diplomatı olan genel sekreterin, “kendi görüşüne göre uluslararası barış ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek her türlü konuyu” Güvenlik Konseyi’nin dikkatine sunabileceği belirtiliyor.
