Ukrayna motivasyon için Yüzüklerin Efendisi’ne sarıldı. Orta Dünya’da yüzük savaşları sürüyor
Doğu’da izole edilmiş bir ülke karanlığa bürünmüştür. Tanrı olarak tapılan kötü bir efendi, ülkeyi yönetmektedir. Ona hizmet edenler yalnızca savaş için yaşarlar ve ölüm ve yıkımdan başka bir şey bilmezler. Ukraynalılar ve dünyanın pek çoğu için bu özellikler akla Rusya’yı ve Putin’i getirebilir. Ancak işin aslına bakılırsa bu, JRR Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde yer alan, orklar olarak bilinen kötü güçlere hizmet eden barbarların yaşadığı kurgusal bir ülke olan Mordor’un bir görüntüsüdür.
“Ork” kelimesi, Ukrayna’ya karşı tam ölçekli savaş başladığından beri Rus askerinin eşanlamlısı olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandu. Bu tür çağrışımlar çok önceden de vardı ancak 2022’de Rus vahşetlerine ve savaş suçlarına yanıt olarak ulusal bir anlatı haline geldi.
Bilgi savaşı, savaş alanındaki çatışma kadar önemlidir ve askeri anlatılar içerisinde önemli hatta bazen hayati bir rol oynar. Ukraynalılar, bir savaş sırasında moral ve motivasyonu artırmak için edebi alegorileri kullanan ilk kişiler değil. Ancak bu, modern savaşın dehşetini ifade etmek için fantezi kahramanlarının kullanılmasının ilk örneklerinden biri oldu.
Ukraynalılar mücadelelerini Tolkien’in hikayelerini anımsatan, özgür bir halk ile tam karanlığın vücut bulmuş hali arasındaki bir savaş olarak görüyorlar. Onlara göre Ruslar, başka bir ulusa zarar veren “acımasız işgalcilerden” başka bir şey değil…
Savaşın ilk günlerinde bu canlı görüntüler Ukraynalıların birleşmesini ve direnişlerinin güçlenmesini sağladı.
Yüzüklerin Efendisi’nin iflah olmaz hayranlarından Volodimir Kushnarov, The Counteroffensive’e verdiği bir demeçte “İnsanlar alegorilere çok düşkündür ve ‘Yüzüklerin Efendisi’ bunun için iyi bir materyal kaynağı. Oradaki fantezi dünyası biz Ukraynalıların oldukça aşina olduğu unsurları barındırıyor. Ve bu hikayeyi okuduktan sonra, insanlar mutlu bir son olacağına inanmak isterler” diye konuştu.
Volodimir‘in Tolkien’in dünyasına olan hayranlığı, üvey babasının onu çocukken Yüzüklerin Efendisi’ni izlemesi için Kiev’deki bir sinemaya götürmesiyle başlamış. Daha sonra, bir hukuk öğrencisi olarak, üçlemeyi tekrar tekrar okuduğunu söylüyor.
Tolkien evrenine olan derin ilgisi, Ukrayna’da Warner Brothers ve Disney filmlerini dağıtan bir şirkette çalışmaya başladığında iyice kök salmış. Şu anda 30 yaşında olan Volodimir, Yüzüklerin Efendisi’nin nadir baskılarını topluyor ve Ukraynalıları Tolkien’in Orta Dünya’sına daldıran bir TikTok blogu yönetiyor.
Volodimir konu hakkında verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:
“Benim için Yüzüklerin Efendisi ve Tolkien’in diğer tüm eserleri saf bir kaçış, bilgi kazma ve rahatlatıcı okuma biçimidir. Aynı şey, çoğu insanın aşina olduğu filmler için de geçerli. Savaş sırasında böylesine zor zamanlarda tanıdık, bildiğiniz, mutlu sonlu bir şey ararsınız”
TOLKİEN’İN ORTA DÜNYASI VE UKRAYNE-RUS SAVAŞI
Yüzüklerin Efendisi’ndeki olay örgüsü Tolkien’in kurgusal dünyası olan Orta Dünya’nın merkez kıtasında geçer. Doğuda dağlarla çevrili ve orklar, goblinler, troller ve diğer kötü yaratıkların yaşadığı bir ülke olan Mordor bulunur. Ülkenin hükümdarı ve karanlık büyünün ustası olan Sauron, Batı’nın özgür halklarını fethetmek için Tek Yüzüğü yarattı: Elfler, Hobbitler ve komşu insan krallıkları.
Mordor ve Rusya arasındaki karşılaştırmalar, Tolkien’in eserlerinin politik olarak yıkıcı olarak görüldüğü Sovyet dönemine kadar uzanıyor. SSCB, orkları Sovyet halkı için bir benzetme olarak yorumlayarak kitaplarını yasakladı.
Orklar, ordularında niceliği nitelikten daha değerli gören, yüksek zekaya sahip olmayan yaratıklardı. İzole edilmiş ve dünyanın geri kalanına karşı düşmanca tavırlar sergileyen bu yaratıklar, Sovyet vatandaşlarına benzetiliyordu. Mike Fielden gibi bazı akademisyenler, Sauron’un Güç Yüzüğü‘nü ABD ve SSCB’nin Soğuk Savaş sırasında inşa ettiği nükleer silahlara bir alegori olarak yorumladılar.
Tolkien’in kendisi bu tür doğrudan çağrışımlara karşı çıktı. 1966’da yayınlanan Yüzüklerin Efendisi‘nin ikinci baskısının önsözünde, yüzük için savaşın II. Dünya Savaşı’na bir gönderme olmadığını ve Mordor’un Sovyetler Birliği için bir alegori olmadığını açıkladı.
Volodimir “Fakat dikkat ederseniz Tolkien bu tür karşılaştırmalara tamamıyla itiraz etmiyor. Sonuçta bu okuyucunun tercihi. Ancak eserinin doğrudan gerçek dünya olaylarıyla ilişkilendirilmesine karşı çıkıyor. Her okuyucu bu seriden kendi deneyimlerini bulabilir” diyor.
Şunu da hemen belirtmek gerekir ki Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bile Rusya ile Mordor arasındaki karşılaştırmalar son bulmadı. 1990’ların sonlarında, Rus yazar Kirill Yesskov, Yüzüklerin Efendisi’ni orkların bakış açısından bir Soğuk Savaş alegorisi olarak yeniden yorumlayan Son Yüzük Taşıyıcısı’nı yayınladı. Yesskov, Tolkien’in dünyasını yeniden şekillendirerek orkları “çürüyen Batı” ile savaşan teknolojik olarak gelişmiş bir topluma dönüştürdü. Roman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in iktidara geldiği sıralarda bir edebiyat ödülü bile kazandı.
2010’ların başında Rus yayıncılar Maxim Kalashnikov ve Yuri Krupkov, “Ork Öfkesi” adlı kitaplarında Rusları kendilerini ork olarak tanımlamaya teşvik ettiler. Savaşın başladığı ilk günlerden itibaren Rusça konuşulan ülkelerdeki en yaygın sosyal medya platformlarından olan VK, Rusya ve Moskova’yı Mordor’a benzeten şakacı paylaşımlarla dolmaya başladı.
Ukrayna’nın 2013-2014 Yevromaydan Devrimi sırasında, dönemin Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in Rusya’ya yönelme kararıyla başlayan protestoları Mordor’a karşı bir duruş olarak görülüyordu. O zamanlar viral olan bir videoda, protestoların görüntülerini Peter Jackson’ın “Yüzüklerin Efendisi” filmlerinden sahnelerle harmanlayarak bu algıyı daha da pekiştirdi; videonun adı ise oldukça manidardı: “Hobbit Ayaklanması”
Devrim sırasında Ukrayna’nın savunmasızlığından yararlanan Rusya, Kırım’ı ve Donetsk ve Luhansk Oblastlarının bazı kısımlarını işgale koyuldu. Cephedeki Ukraynalı asker ve siviller, Rus birliklerini orklara veya “özgür olan her şeye karşı büyük nefret duyan” yaratıklara benzetmeye başladı.
Söz konusu alegoriler 2016’da internet şakalarının ötesine taşındı. Google Translate’e Ukraynaca “Rusya Federasyonu”nu yazıp bun Rusça’ya çevirmek isteyenler “Mordor” cevabıyla karşılaştı. Google büyük şaşkınlık yaratan ve dünya basınında yer alan bu “hatayı” bir “algoritma hatasına” bağlayarak özür diledi.
Rusya’nın özellikle Rus gaz devi Gazprom tarafından kontrol edilen boru hatları, kontrol ve nüfuz sembolleri olarak Sauron’un güç yüzükleriyle de ilişkilendirildi. Her şeye gücü yetmeyi temsil eden Sauron’un Gözü, şaşırtıcı olmayan bir şekilde “gaz alevine” benzetildi.
Rus askerleri için “orklar” ve Rusya için “Mordor” ifadesinin kullanımı 2022’deki tam ölçekli işgal sırasında yaygınlaştı. Tam ölçekli işgal başladıktan bir gün sonra, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin ilk Facebook gönderilerinden biri şöyleydi: “Mordor’dan gelen orklar korkunç kayıplar veriyor!”
O zamandan beri milyonlarca Ukraynalı sosyal medyada bu terimleri kullanmayı adet hâline getirdi.
Mart 2022’de, dönemin Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov, Ukraynalıları “Mordor’un saldırısına direnmeye” çağırdı. Zelenski de bu söylemlere kayıtsız kalamayarak Ruslardan bahsederken onlar için “orklar” terimini kullandı. Örneğin, Ukrayna Avrupa Birliği’ne katılmaya aday olduğunda, Ukrayna’nın artık “orklar ve elfler arasındaki sınır” olarak görülmediğini belirtti.
Zelenski’nin kendisi bir cüceden daha küçük, barışçıl bir yaratık olan bir Hobbit’e benzetilirken, Ukraynalılar ise “orklarla” savaşan “elflere” benzetildi. Mordor’un yanında savaşan orkların zayıflamış torunları olan goblinler ise Rusların sadık dostu Belaruslular ilişkilendirildi. Rusya’nın 2022’de Kiev’e karşı tam ölçekli savaşı Belarus topraklarından başlattığını düşünün de bütün bu benzetmelerin ne kadar haklı olduğunu gösteriyor.
İster mizah yoluyla, ister kaçış yoluyla olsun, Tolkien’in Ukrayna’daki hayranları, serinin yarattığı fantezi dünyasında teselli buldular.
Sonunda herkesi kurtaran karşı konulamaz bir güç var ve unutmayalım Yüzüklerin Efendisi’ndenki tüm karakterler, seri boyunca korkunç şeyler yaşamalarına rağmen hayatta kalmayı başararak mücadelelerini zaferle sonuçlandırmışlardı.