Yurt için bağışlanan araziyi satan rektör Hotar, eleştirenleri ‘ihanetle’ suçladı; “Sözleşme satışa müsaade veriyor, yeni mi fark etmişler?” dedi
2 min read
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar, kız yurdu yapılması kuralıyla bağışlanan 3 dönümlük arazinin satılmasına ait tenkitlere karşılık verdiği açıklamasında, “Hizmetin önüne geçmeye çalışmak, birinci başta bu kente ihanettir” dedi. Rektör Hotar “Sözleşme satışa müsaade veriyor. Yeni mi fark etmişler?” sözünü kullandı.
Eski AKP Milletvekili ve DEÜ Rektörü Prof. Dr. Hotar, kız yurdu yapılması koşuluyla bağışlanan İnciraltı’ndaki 3 dönümlük arazinin satılmasına ait tenkitlere cevap verdi. Hotar, bağış kontratının satışa müsaade verdiğini, elde edilecek gelirle yurt yapılacağını savundu; “İzmir için hizmet üretmek yerine kasıtlı dezenformasyon üzerinden yapılacak hizmetin önüne geçmeye çalışmak, birinci başta bu kente ihanettir” dedi.
“Yeni mi fark etmişler”
ANKA’da yer alan habere nazaran yazılı açıklama yapan Hotar, bağışçının isteğinin yok sayıldığı tezlerinin gerçeği yansıtmadığını argüman etti ve “Yeni mi fark etmişler?” dedi. Kelam konusu arazinin 3. derece sit alanında kaldığını, imara açık olmadığını ve bina yapma imkanı olmadığını ileri sürerek şunları kaydetti:
“Daha evvel 06.09.2019 ve 05.01.2020 tarihlerinde bahsi geçen gayrimenkulün satışı için birebir yordamla ihale edildi, lakin istekli çıkmamıştı. Artık, bu satışa birinci kere çıkılmış üzere bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Yeni mi fark etmişler. Kontrat son derece açık ve kamuoyu ile de paylaştık. Bu arazinin satışından elde edilecek gelir, sadece kız öğrenci yurdu imali için kullanılabilir.
İzmir için hizmet üretmek yerine, kasıtlı dezenformasyon üzerinden yapılacak hizmetin önüne geçmeye çalışmak, birinci başta bu kente ihanettir. Bu hususta birtakım isimlerin ve medya organlarının bilgi kirliliği yaratarak kentimizin marka haline gelen araştırma üniversitesini gaye almasını ıstırap ile karşılıyoruz. İzmir ve öğrencilerimiz için imkanları düzgünleştirmeye çalıştığımız noktada karşılaştığımız tüm çarpıtmalara karşın, ülkemizi emanet edeceğimiz, Dokuz Eylül Üniversitesi ismini gururla temsil edecek gençlerimizin eğitim-öğretim hayatlarında yanında olmayı, onlar için üretmeyi ve kentimizin menfaatlerini düşünmeyi sürdüreceğiz.”
